Kemal Karpat - Osmanlı ve Dünya - PDF Kitap
Önsöz'den
Türkiye’de tarih eğitimi, Osmanlı tarihi dahil her bakımdan inanılmayacak derecede geri olduğu için ne öğrenciler, ne halk tarihe karşı fazla ilgi duymamaktadır. Her ne kadar Türkiye’de bilhassa genç kuşaklar arasında değerli tarihçi ve araştırıcılar varsa da, bunların etkisi sınırlıdır. Tarih kavramına yaklaşım ve metodolojisinde köklü bir reform olmadan Türkiye’de genel tari* he ve bu arada Osmanlı tarihine karşı olan ilgisizlik ve olumsuz tutum süregidecektir.
Buna karşılık ABD’de olsun, Avrupa’da olsun, Osmanlı tarihi* ne ve Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı olan ilgi durmadan artmak* tadır. Son onbeş yıl içinde Osmanlı ve Cumhuriyet tarihiyle ilgili en azından ikiyüz elliden fazla doktora tezi hazırlanmış ve bun* ların bir çoğu kitap olarak yayınlanmıştır. Osmanlı idaresinin Fuat Paşa sayesinde 1860’larda Lübnan’da kurduğu idarî-dinî düzen 1975’lere kadar bu ülkede barışı ve güveni sağlamıştır. Ay*nı tarzda kurulan bir düzen Balkanlarda dörtyüz yıl sürece sağ* landıktan sonra 1876’da bozulmuştur. Bu düzenin yerini ardı ar* kası kesilmeyen kanlı çarpışmalar almıştır. Bunun ana nedeni ise Avrupa’nın Osmanlı’riın İdarî felsefesini takdir edememesidir. Bi* zim siyasî alanda model olarak gördüğümüz Fransa, OsmanlI’nın Lübnan’da kurduğu düzenini (Fransa Lübnan’ı manda olarak 1920-1943 arasında idare etmiştir) bitaraflığını muhafaza edeme* miş ve Marunilerı diğer din ve sosyal grupların âmiri haline ge* tirmek yolunu tutmuştur. Sonuçta Müslümanlar (hem Aleviler, hem Sünniler) ile Ortodoks Hıristiyanların önemli bir bölümü Katolik olan Marunilere karsı başkaldırmışlar ve Batı’nın “dinî iç savaş” ismini verdiği kanlı iç savaşa girişmişlerdir.
Aynı durum Yugoslavya’da da görülmektedir. Tito’nun İkinci Dünya Savaşı sonu kurduğu ve dinsel etnik topluluklar esasına dayanan federal sistem, aslında Osmanh devletinin yüzyıllarca Balkanlarda uyguladığı rejimin daha sistematik bir şekilde uy* gulanmasıdır. Osmanh devletinin Balkanlarda hiç bir etnik gru* ba üstünlük, tanımamasına karşılık, Yugoslavya federal sistemi Sırpların üstünlük sağlamalarını engelleyememiştir. Sonuçta Sırpların siyasî ve kültürel egemenlik sevdasına karşı koyan Hırvatlar, Boşnaklar ve Kosovahların başına gelenler herkesçe bilinmektedir. Sonunda Yugoslavya dağılmış olup dağılmalar devam etmektedir.
Şunu da hemen dile getirmek gerekir ki, federal sistem ile milli devlet rejimini her zaman bir arada yaşatmak mümkün de* ğildir. Federal sistemi uygulayan grubun kendi dil, kültür ve hat* ta dinini bir yana iterek bir hakem olarak bitaraf hareket etmesi gerekmektedir ki, bu da uzun sürede oldukça güçtür. Ittihad ve Terakki hükümetlerini çökerten (ve bir bakıma Almanya’nın ya* nında Birinci Dünya Savaşı’na katılmaya iten) ana nedenlerden biri, çok uluslu ve çok dinli bir toplum olan Osmanh devlet fel* sefesini millî devlet felsefesi ile bağdaştıramalarıdır. Federal dev* let idare şeklinin, Osmanh’nm dinî cemaat teşkilat şekliyle bağ*daşıp bağdaşamayacağı tartışılmaya değer bir konudur. Osmanlı devletinin modern millî devlet çağına uyması, kendi sosyo-kül- türel yapısına ve tarihî geçmişine uygun bir teşkilat sistemi kur* masıyla mümkündü. Aynı husus, Cumhuriyet Türkiyesi için de geçerlidir. Günümüzü yakından etkileyen sorunlara doğru siyasî çözüm yolları bulmuş ise bunu Osmanlı tarihini doğru anla* masına ve değerlendirmesine borçludur.
Çok çetrefil olan bu konuları burada uzun uzadıya tartışmak istemiyorum. Amacım, Osmanlı devletinin tarihini ve idare siste* mini derinine inceleyip anlamak ve oradan elde edilen tecrübe ve bilgileri bugünün siyasi-kültürel sorunlarını çözmek için kul* lanmaktır. Bu kitabın ana amacı zaten budur. (Osmanlı devleti kuruluşlarının ve hayat tarzının Cumhuriyet Türkiyesinde nasıl süregeldiğini anlatan Ottoman Past and Modem Turkey (Osmanlı Geçmişi ve Modern Türkiye) başlıklı diğer bir kitabı, yine Brill Yayınevi bu yıl içinde yayınlayacaktır.)
Kitap Ara >>>
9 Şubat 2017 Perşembe
Kemal Karpat - Osmanlı ve Dünya - PDF Kitap
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder